Ukrayna – Rusya Savaşı’nın küresel etkileri fazlasıyla devam ettiği şu günlerde yakın coğrafyamızda yaşanan bu savaşın sona erdirilmesi bakımından tüm uluslararası aktörler üzerine düşeni yapması gerekirken, İsveç ve Finlandiya devletleri ısrarla adeta savaşın cephesini genişletme çabasına girişmiştir. Başta ABD olmak üzere bir takım Avrupalı devletler, bundan kısa süre önce Ukrayna üzerinde uygulamış oldukları politikayı şimdi ise İsveç ve Finlandiya üzerinde uygulayıp bu iki devleti piyon olarak savaş sahasına sürmeyi hedeflemektedir. NATO ise bu konuda bir kılıf olarak kullanılmaktadır.
Gerek Finlandiya gerekse İsveç ülkemizin birliği ve beraberliğine, bölünmez bütünlüğüne kast etmiş olan bir takım terör örgütlerine her fırsatta hem kendi ülkelerinde hem de sınır yakınlarımızda maddi manevi destek olmaktan hiçbir zaman geri durmamışlardır. Bu iki devletin terör örgütlerine destekleri tüm dünya kamuoyunda açıkça görülmekle birlikte kendileri de bu durumu saklamamakta, yıllardır binlerce insanımızın şehit olmasına sebebiyet veren hain örgütlerle ilişkilerini hiç utanmadan devam ettirmektedir. Hali hazırda da bir çok terör örgütü mensubunu ülkelerinde barındırmaktadırlar.
Özellikle İsveç son dönemlerde kutsal dinimiz İslam’ın mukaddes kitabına olan saldırılarla da gündeme gelmektedir. Irkçı İslam düşmanı Sıkı Yön lideri Rasmus Paludan yoğun polis koruması altında İsveç'in değişik kentlerinde Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonları gerçekleştirmiştir. Özellikle Müslümanların yaşadığı mahalleleri ve cami yakınlarını seçen Paludan'a İsveç makamlarınca izin verilmiş ve kendisine bu alçak provokasyonu esnasında İsveç devletince yoğun güvenlik önlemleri sağlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak hiçbir şart ve çıkar öne sürülmeksizin bu iki devletin NATO kalkanına girmesine izin verilmemelidir. Bundan önce olduğu gibi batılı güçler Suriye’de Libya’da nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti hükümet yetkililerine bir takım sözler verip kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettirip şuan yaşadığımız bir çok soruna sebebiyet verdiler ise yine aynı sözler ve yalanlar ile ülkemizi ziyarete gelmek istemektedirler. Yeniden Refah Partisi olarak, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasına şiddetle karşı çıkmaktayız. Türkiye aleyhine açıkça faaliyette bulunan bu devletler NATO koruması altına girdiğinde, şu aşamada vermiş ya da verecekleri tüm sözlerden cayacakları ve olası Rusya kışkırtmasında piyon devlet görevi görecekleri ayan beyan ortadadır. Hem ulusal çıkarlarımız hem de uluslararası gerilim ve çatışmanın daha fazla büyümemesi adına Türkiye Devleti Hükümeti’ne çok kritik bir görev düşmektedir. Hükümet bu konuda hiçbir şartta taviz vermemelidir. Hem İslam hem Türkiye düşmanlığı yapan bu iki devletin bizim oylarımızla NATO kalkanı altına girmesinin milletimiz nezdinde de asla kabul görmeyeceğini, onurlu ve haysiyetli bir dış politika izlemenin gereği olarak bu iki devletin NATO oylamasında red oyu kullanılması gerekliliğini Yeniden Refah Partisi olarak kamuoyuna duyurmaktayız.
“Kur’an-ı Kerim kutsalımız olup polis koruması altında yakılmasına izin veren İsveç hükümetini kınıyoruz!”
Yakup POLAT
Yeniden Refah Partisi İstanbul Gençlik Kolları Başkanı