Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” Özel oturumunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açıklamalarını gerçekleştirdi.

Genel Başkanımız yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

 

“Aziz milletimizi ve Değerli Genel Kurulu hürmetle muhabbetle selamlıyorum.

Bugün bayramlarını kutladığımız çok kıymetli çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyorum, bağrıma basıyorum.
    

Hepimizin bildiği gibi, emperyalist güçler bir asır önce bütün insanlığı kendilerine köle yapmak ve onları kolayca sömürebilmek için, yeryüzünde hakkı ve adaleti savunan ve bu hedeflerinin, planlarının önünde engel olarak gördükleri Osmanlı Devleti'ni parçalamak ve ülkemizin insanlarını, milletimizi köle yapmak maksadıyla önemli çalışmalar yaptılar.
   

Bu hedef doğrultusunda bu etkin mihraklar bazı yabancı devletlerin yönetimlerini de etkileyerek ve yönlendirerek bu hedeflerine ulaşabilmek için çeşitli yollara başvurdular. Onların bu planları yüzünden Trablus Cephesi'nde, Balkan Harbi'nde ve Birinci Dünya Savaşı'nda savaşmak mecburiyetinde kaldık. Takriben on yıl süren bu savaşların arkasından önümüze Sevr Anlaşması konuldu dış güçlerin marifetiyle. İşte o zaman milletimiz "Ya istiklal, ya ölüm!" dedi, Sevr Anlaşması'nı yırtıp attı ve 1918'den sonra beş yıl daha savaşmak, İstiklal Savaşı'mızı yapmak durumunda kaldık.” Dedi.

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan açıklamalarına şöyle devam etti:

 

“İstiklal Savaşı'mızın yürütülmesi ve başarıya ulaştırılması 23 Nisan 1920'de Gazi Mustafa Kemal'in öncülüğünde toplanan Büyük Millet Meclisiyle yani bu içinde bulunduğumuz Meclisle mümkün olmuştur. Bunun için 23 Nisan çok önemli bir gündür, bu Meclis çok önemli ve büyük, anlamlı bir meclistir. Bu Meclisin niçin ve nasıl kurulduğunu her yıl özellikle 23 Nisanda bir kere daha hatırlamakta ve bundan büyük ders almakta yarar vardır. Bunun için de en iyi yol bu Meclisi açan ve toplantıya çağıran Gazi Mustafa Kemal'in Meclisi toplantıya çağırmak için bütün Anadolu'ya göndermiş olduğu orijinal çağrı metnine bakmaktır. Bu metinde aynen şu cümleler yer almıştır: Büyük Millet Meclisinin açılış gününü cumaya tesadüf ettirmekle bu kutsal günün hayrından faydalanılacak ve tüm sayın milletvekilleriyle Hacı Bayram Veli'de cuma namazı kılınırken nurlu Kur'an ve salata sığınılacaktır. Namazdan sonra Sancak-ı Şerif alınarak Meclis binasına gidilecektir. Meclise girmeden önce dua okunacak, kurban kesilecektir. Bu törende camiden başlanılarak toplantı yerine gelinceye kadar Kolordu Kumandanlığınca askerî birliklerle özel hazırlık yapılacaktır. İşte bu Meclis, 23 Nisan 1920'de bu şekilde açılmıştır.

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi, yüz dört yıl önce şu temel gayeler için kurulmuştur...

Birincisi, ülkemizin bağımsızlığını temin etmek, bizi parçalayıp köle yapmak ve sömürmek isteyen güçleri vatanımızdan kovmak, ülkemizde hak ve adalete dayanan adil bir yönetim ve düzen kurmak. Bu maksat için kurulan, 23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi milletimizin gerçek temsilcisi olarak çalışmıştır. Bu bakımdan, 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisinin şu hususiyetlerini her zaman göz önünde bulundurmalıyız, bunlara bağlı olmalıyız: Birincisi, milletin özüne, kendine, tarihine ve inancına bağlılık; ikincisi, millî iradeyi aynen temsil, ona saygı ve bağlılık; üçüncüsü, çoğulcu demokrasi, millet mozaiği; dördüncüsü, fikir ve inanç hürriyeti; beşincisi, millete ve onun başarısına inanmak, her türlü güçlüğün ve imkânsızlığın yenileceğine, milletimizin milletler camiasının en ileri noktasında hak ettiği yeri alacağına inanç; altıncısı, kaba kuvveti değil, hakkı ve adaleti üstün tutmak.

Bizler, tüm bu hususiyetlere bağlı bir şekilde tüm gücümüzle çalışacağımızı bu Meclisin kürsüsünden bir kez daha ifade ediyoruz ve sözlerimize burada son verirken, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 104'üncü kuruluş yıl dönümünü, açılış yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı en içten dileklerimizle kutluyoruz.

Bütün Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum, teşekkürler ediyorum.”