ABD BAŞKANI TRUMP’IN ‘GOLAN TEPELERİ’ İLE İLGİLİ İFADELERİ ASLA KABUL EDİLEMEZ
Ortadoğu’da adeta bir çıban başı olan İsrail, 1967 ‘deki Altı Gün Savaşı’ndan sonra ele geçirdiği Doğu Kudüs ve Golan Tepelerini işgal etmiş, 1981 yılında Golan Tepeleri’ni ilhak kararı almış ve bu karar uluslararası camia tarafından kabul edilmemiştir. Buna rağmen ABD Başkanı Trump, Kudüs’ün İsrail tarafından yasa dışı bir şekilde ilhakına aldırmadan Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi ve ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararından sonra, bu sefer de İsrail’de yaklaşan seçimler öncesi Golan Tepeleri konusunda Suriye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan egemenlik hakkını çiğneyerek Twitter hesabından, "52 yılın ardından ABD için, İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tam olarak tanımanın zamanı geldi" ifadesini paylaşarak bir kez daha hukukun üstünlüğünün, kuvvetin üstünlüğü tarafından aleni olarak çiğnenmesini ortaya koymuştur.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton geçen yıl Ağustos ayında İsrail’i ziyaretinde verdiği demeçte, İsrail’in Golan konusunda ABD Hükümeti üzerinde baskı kurmasına rağmen, ABD Hükümetinin Golan konusundaki politikasının değişmeyeceğini ifade etmesine rağmen, yaklaşık bir ay önce Cumhuriyetçi Senatörler Ted Cruz, Tom Cotton, Marco Rubio ve Kongre Üyesi Mike Gallagher’in Temsilciler Meclisi ve Senato’ya işgal altındaki Golan’da İsrail’in egemenliğinin tanınması gerektiği konusunda yasa teklifi sunmaları, ABD Yönetimi’nin aslında İsrail’in güdümünde hareket ettiğinin bir göstergesidir.
İsrail’i geçen pazartesi ziyaret eden Amerikalı Senatör Lindsey Graham’ın İsrail başbakanı Netanyahu ile yaptığı görüşmede; “Golan Tepelerinin İsrail’in şu anda ve ebediyen egemenliği altında olması gerekir” açıklamasını yapması da bölgedeki gidişatı ve ABD Yönetimi’nin İsrail hizmetkarı politikasını açıkça ortaya koymaktadır.
Siyonist İsrail Devleti, Yigal Allon Planı’nın güncellenmiş versiyonu gereği oluşturulan ilkeye göre; “bir dönüm, ardından bir dönüm daha” düşüncesiyle adım adım “Büyük İsrail” hedefine doğru yol almaya çalışmaktadır.
İsrail’in eski Başbakanı Ben Gurion’un; “ Goyim’in (Yahudi olmayanların) ne düşündüğü önemli değildir, önemli olan Siyonistlerin ne yaptığıdır” ifadesinden hareketle, Golan Tepeleri ile ilgili alınan tek yanlı ve uluslararası hukuku yok sayan karar karşısında, Türkiye ve İslam Alemi’nin Kudüs’ün ABD tarafından başkent olarak tanınması ve ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınma kararı karşısında takınılan tavırda olduğu gibi sadece kınama mesajları ve havada kalan beyanatlarla yetinmesi asla kabul edilemez ve bölgemizdeki tehlikenin daha da büyümesine neden olur.
Siyonist İsrail Devleti ve sadık hizmetkarı ABD Yönetimi’nin “Büyük İsrail” hedefi doğrultusunda attığı bu haksız, hukuksuz, pervasız adımlar karşısında başta Türkiye olmak üzere tüm İslam Alemi’nin sonuçsuz kınama mesajları yayınlamak yerine, 57 Müslüman ülke olarak güçlerini birleştirerek bir an önce çözüme yönelik fiili adımları atması, sadece ‘güçten anlayan’ Dünya Siyonizmi’ne karşı siyasi ve ekonomik yaptırımları hayata geçirmesi gerekmektedir.
Dr. Fatih ERBAKAN
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı