ASIL MESELE BAŞKANLIK DEĞİL ASIL MESELE ZİHNİYET!

ASIL MESELE SİSTEM DEĞİL ZİHNİYET MESELESİ

 

 

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, sistem tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, asıl tartışılması gerekenin sistem değil zihniyet meselesi olduğunu söyledi.

 

Genel Başkanımız, ‘Borç-faiz-zam-vergi ekonomisi zihniyeti olduğu sürece, ülkede ister krallık olsun ister başkanlık olsun, isterse de parlamenter sistem olsun. Değişen bir şey olmaz.’ dedi.

 

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, ‘Anadolu Buluşmaları’ kapsamında ‘Sandık Başmüşahitleri Toplantı’mıza da katılmak için gittiği Samsun’da dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

 

 

Asıl Mesele Başkanlık Değil Asıl Mesele Zihniyet!

Canik Kültür Merkezi’ne gelişinde Mehteran Takımı ve büyük bir coşkuyla karşılanan Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, gündemi çokça meşgul eden sistem tartışmalarına değindi.

 

Genel Başkanımız şöyle konuştu:

 “Muhalefet partileri takmışlar başkanlık sistemine… Sanki bütün kötülüklerin anası bu sistem. ‘Biz gelip de Parlamenter Sisteme yeniden dönersek bütün bu sıkıntılardan kurtaracağız.’ diyorlar. Biz ne diyoruz yıllardan beri; asıl mesele sistem değil, asıl mesele zihniyet meselesidir. Borç-faiz-zam-vergi ekonomisini zihniyeti olduğu sürece ülkede ister Krallık olsun ister başkanlık olsun isterse de parlamenter sistem olsun. Değişen bir şey olmaz. Dış politikada ABD’ye, Avrupa’ya, G-20’ye teslim olacaksın, ekonomide de kaynak lazım olduğunda borç alacaksın. Bu borcun geri ödemesi için de zamla, vergiyle milletin suyunu çıkar. Bu zihniyetle yönettikten sonra sen istediğin kadar sistem değiştir. Önce millet derseniz, Millî Görüş zihniyetine sahip olursanız hangi sistemde olursanız olun bu milletin yüzünü güldürürsünüz. Ama taklitçi zihniyette olursanız Millî Görüş gömleğiniz olmazsa bu millete bir faydanız mümkün olmaz.”

 

 

Başını CHP’nin Çektiği Muhalefet Nasıl Olursa…

‘Başını CHP’nin çektiği bir muhalefet nasıl olursa muhalefetin durumu da öyle işte maalesef.’ diyen Genel Başkanımız Erbakan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesine geldiler. İlk işleri daha mazbatayı alır almaz. Avrupa’daki kredi kuruluşlarına koşup oradan borç bulmak oldu. Gittiler orada kredi imkânı buldular, geldiler İstanbul Belediye Meclisinde milyarlarca liralık borç almak istediler. Muhalif belediye meclis üyeleri müsaade etmedi. 600 küsur trilyonluk bir kısmına müsaade edildi mecliste. Daha koltuğa oturur oturmaz ilk işleri borçlanmak oldu. Arkasından ekmeğe zam, ulaşıma zam, suya zam. Geçtiğimiz günler İBB Meclisinde suya CHP’li belediye yüzde 39 oranında zam yapmak istedi. Belediye meclisindeki AK Parti ve MHP’li meclis üyeleri karşı çıkınca su zammı yüzde 15,6 olarak kabul edildi. Hani bu iktidarı eleştiriyordunuz. Borç, faiz, zam, vergi, millete yük yüklemek diye eleştiriyordunuz. Alın size fırsat İstanbul Büyükşehir Belediyesini aldınız. Sizin uygulamanız da geçmiş 70 seneden yaptığınız uygulamanın devamı.” İfadelerini kullandı.

 

Babacan ve Davutoğlu’na Eleştiriler

AK Parti’den ayrılıp parti kuran isimleri de eleştiren Genel Başkanımız, “Bir tanesinin Genel Başkanı bu ülkede yıllarca ekonomi bakanlığı yaptı. Bakanlık yaptığı sürede Türkiye’de devletin ortalama yıllık faiz ödemesi 36,5 milyar dolar olmuş. Çok eleştirilen eski Bakan Berat Albayrak’ın döneminde faize ödenen para 17 milyar dolar olmuş. Sizin döneminizdekinin yarısı kadar ödemiş. Elbette 1 cent bile ödememeliyiz faize. Bunu denk bütçe ve havuz sistemi ile sağlayabiliriz. Yine bu yeni kurulan partinin başkanı, bakanlık koltuğuna otururken özel sektörün ve devletin borcu 129 milyar dolar iken bakanlık koltuğundan ayrıldığı gün toplam borç 400 milyar dolara çıkmış. Asıl borca sen batırmışsın bu ülkeyi! Devletin hazinenin resmi rakamları bunlar. Faize sen batırmışsın! Şimdi de kalkmış sanki yıllarca bakanlık yapmamış gibi hiçbir dahlin yokmuş gibi mevcut iktidara sert eleştirilerde bulunuyorsun. Diğer yeni kurulan partinin başkanı ise başbakanlık koltuğuna oturduğunda Türkiye Suriye bataklığına saplanmıştı. Yıllarca yaptığı Dışişleri bakanlığı döneminde dış politikada, Ortadoğu’da Amerika’nın postacılığı vazifesi yapan bir anlayışın müsebbibi kendisi. Şimdi de emeklinin işçinin geçim derdinden bahsediyor. Sizin Başbakan olduğunuz dönemlerde memurun emeklinin yıllık maaş zamları yüzde 6 artı 6 idi. Şimdi kalkmış emeklinin memurunu hali perişan diyor. Al birini vur ötekine. Biz birinci 40 yılımızda olduğu gibi yine diyoruz ki Millî Görüş bir yana diğer partiler bir yana…” dedi.

 

Biz Bu İktidar Gitsin de Ne Olursa Olsun Siyaseti Yapmıyoruz

Parti olarak daha herhangi bir seçime girmeden milleti refaha ulaştıracak kaynakları bulmayı dert edindiğimizi söyleyen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, “Sadece Türkiye’de değil dünya siyasetinde de bir ilk. Milletin suyunu sıkıp çıkarmadan, borçlanmadan, devlet varlıklarını satmadan nasıl kaynak bulacağımızın kitabını yazdık. Şimdi de ikincisini yazıyoruz. 29 Ekim’de merhum Erbakan Hocamızın doğum gününde lansmanını yapacağımız ‘81 ile Yüzlerce Refah Projesi’ kitapçığıdır. Bu kitap, milyonlarca işsize nasıl iş ve istihdam oluşturacağız, Türkiye’nin doğusunu batısını ayırt etmeden üretime istihdama, ihracata yönelik 81 ilde hangi fabrikaları kuracağız, hangi adımları atacağız bunun kitabıdır. Yeniden Refah Partisi olarak biz diğer muhalefet partileri gibi, ‘Başkanlık mı olsun Parlamenter sistem mi olsun, yok efendim sen mi Cumhurbaşkanı olursun ben mi Başbakan olurum’ gibi konularla uğraşmayıp iktidar olduğumuz da bu milletin derdine nasıl derman oluruz onun çalışmasını yapıyoruz. Biz sadece bu iktidar gitsin de ne olursa olsun siyaseti yapmıyoruz. Bizim yaptığımız bu milletin derdine derman olunsun da kim derman olursa olsun siyasetidir.” şeklinde konuştu.